Yeni gıdalar yiyecek ve içecek prosesiyle hızla gelişen bir alanı temsil ediyor. Sonuç olarak birçok kişi Yeni Gıda üretiminin neler sağladığına ve gelecek yıllarda pazarı nasıl etkileyeceğine yönelik sorular soruyor. Bu sayfada Yeni Gıda alanında en yaygın bazı sorulara yanıt vermeye çalıştık.
Daha kapsamlı bilgi mi arıyorsunuz? "Biyokütle ve hassas fermantasyonda ölçek büyütmek" raporunu indirerek daha fazla bilgi edinin.
Genel olarak, Yeni Gıdalar (bazen yeni nesil gıdalar da denir) tam olarak; daha önce yiyecek veya içecek olarak tüketilmemiş bileşenler ve ürünlerdir. Bu terim aynı zamanda, yenilikçi yeni prosesler veya teknolojiler yoluyla üretilen mevcut yemeklerin ve bileşenlerin yanı sıra dünyanın bir yerinde köklü bir geçmişe sahip olsa da başka bir yerde “yeni” olarak kabul edilen gıda ürünleri için de geçerli olabilir.
Mevzuat açısından bakıldığında ise, neyin “yeni” veya “yeni nesil” gıda olduğunun yasal tanımı bölgeden bölgeye değişebilir. Çoğu Yeni Gıda mevzuatı, belirli bir yargı bölgesinde gıda üretiminde güvenli kullanım konusunda kabul görmüş bir geçmişe sahip olmayan bileşenlere, proseslere veya teknolojilere odaklanır. Bu alanda çalışan işletmeler, üreticiler ve perakendeciler için, piyasaya yeni ürün sunma onayını etkileyebileceğinden, yerel yetkililer tarafından tam olarak nelerin uygulandığını, hangi kuralların geçerli olduğunu bilmek önemlidir.
Birbiriyle bağlantılı çeşitli sosyopolitik, çevresel ve pazara ilişkin faktörler bunda etkili olur. Bunlar arasında aşağıdakilere yönelik ihtiyaçlar yer alır:
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre sürdürülebilir bir gıda sistemi;
Hayatta kalmamız için gereken makro besinler olan proteinler, insan beslenmesinin önemli bir parçasıdır. Besleyici faydaların dışında çözünürlüğü, emülsifikasyonu, jelleşmeyi ve köpüklenmeyi, su bağlamayı ve ısı stabilitesini destekleyen fonksiyonel proteinler de vardır. Fonksiyonel proteinler, ya da daha spesifik olarak bazı enzimler, gıda maddelerine istenen tatları veya dokusal özellikleri kazandırmak için belirli kimyasal reaksiyonları da katalize edebilir.
Günümüzde, gıda sistemlerimiz et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi hayvansal protein kaynaklarına büyük ölçüde bağımlıdır. "Alternatif proteinler" terimi genel olarak özellikle bu kaynakların alternatiflerini ifade ediyor. Günümüzde, yeni gıda alanında, yiyecek ve içecek üretiminde temel besinsel ve fonksiyonel rolleri yerine getiren proteinlere ek kaynaklar bulmaya yönelik büyük bir gelişme yaşanıyor.
Alternatif proteinler için birçok farklı potansiyel kaynak bulunuyor, ancak bu alandaki yenilikler genellikle dört ana kategoride toplanıyor:
Protein, ortalama bir insan vücudunun yaklaşık %20'sini oluşturur ve proteini beslenmemizden alırız. Gıdadaki protein içeriği söz konusu olduğunda, AB ve Birleşik Krallık yönetmelikleri iki resmi tanımlamaya izin veriyor:
Bir zamanlar sadece “vejetaryen” veya “vegan” anlamında kullanılan “bitki bazlı” ifadesi, günümüzde daha geniş bir kapsamda genellikle temel bileşenleri bitkilerden elde edilen yiyecek ve içecek ürünleri için kullanılıyor. Bu tür bileşenler sebze ve meyve bileşenlerinin yanı sıra tahıllar, tohumlar, baklagiller ve daha fazlasını kapsayabiliyor.
Bitki bazlı bileşenler, son birkaç yıldır yeni gıda ürünlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. Günümüzde, yenilikçi yeni proseslerle üretilen, öncelikle veya tamamen bitki bazlı bileşenlere dayanan alternatif yiyecek ve içecek kategorisi giderek büyüyor.
Binlerce yıldır yiyecek ve içecekleri üretmek, geliştirmek ve korumak için mikrobiyal fermantasyon proseslerinden yararlanılıyor. Ekmek ve biradan peynir ve yoğurda, turşu ve kimçiye kadar daha pek çok gıdanın ardındaki temeli oluşturuyor.
Ancak, yeni gıda kapsamında fermantasyondan bahsederken, gıda üretiminde çok daha yakın bir zamanda kullanılmaya başlanan bir proses kategorisinden bahsediyoruz. Yeni Gıda alanında gelişimin odak noktası haline gelen iki ana proses türü bulunuyor:
Kültüre edilmiş et veya hücresel laboratuvarda yetiştirilmiş et olarak da bilinen yapay et, doğrudan hücrelerden yetiştirilen eti ifade ediyor. Bu proseste hücreler, bir hayvanın içinde gerçekleşenle aynı olan biyolojik bir proses ile kas dokusu ve yağ oluşturmak için kullanılıyor.
Böylece et yetiştiriciliği, canlı hayvanların kullanımı ve hayvancılık için gereken kaynak tüketimi olmadan biyo-özdeş “gerçek” et ürünlerinin üretilmesine olanak tanıyor. Dolayısıyla, teorik olarak yapay et üretimi, önümüzdeki yıllarda oldukça rağbet görmesi beklenen yeni gıda ürünleri ve bileşenleri üretmenin etkili bir yolu olabilir.
Hücresel tarım, bazen hücre kültürlerinin yeni gıda bileşenlerinin üretimine dahil olduğu bir proses kategorisini belirtmek için kullanılan bir terimdir. Bu hem et yetiştirme hem de fermantasyon proseslerini içerebilir.
Bazı üretici mikroplar çok hücreli olabilmesine rağmen genellikle “tek hücreli üretim” olarak da adlandırılan biyokütle fermantasyonu, belirli bir mikroorganizmadan yüksek miktarlarda üretmek için fermantasyondan yararlanır. Fermantasyon sırasında mikroorganizma büyür ve çoğalır, bu da mikrobiyal biyokütle olarak bilinen büyük bir mikroorganizma yığını ile sonuçlanır. Bu biyokütle daha sonra “hasat edilebilir”, sıvıdan ayrılabilir, saflaştırılabilir ve yiyecek ve içecek üretiminde bir bileşen olarak kullanılabilir veya doğrudan son kullanım için formüle edilebilir.
Başka bir deyişle, biyokütle fermantasyonu prosesiyle üreyen mikroorganizmaların kendileri de bileşendir. Ve çok hızlı bir şekilde çoğalabilirler – bazı durumlarda, hayvanlar için gereken aylar veya yıllara kıyasla saatler içinde biyokütlenin boyutunu iki katına çıkarabilirler. Bu proseslerde kullanılan yaygın mikroorganizmalar arasında mikrofungus, maya veya mikroalg yer alır.
Biyokütle fermantasyonunda, büyüyen ve çoğalan mikroorganizmaların kendileri de bileşendir.
Hassas fermantasyonda mikroorganizmaların kendileri bileşen olarak kullanılmaz. Bunun yerine, fonksiyonel bileşenler olarak kullanılmak üzere hasat edilebilecek belirli proteinleri, yağları, vitaminleri veya diğer bileşikleri üretmek için “programlanırlar”.
Biyokütle fermantasyonunun kendisi ticari gıda prosesi için yeni bir uygulama değildir. Aslında, yirminci yüzyılın başlarından bu yana üretim bileşenlerinde biyokütle fermantasyon proseslerinin kullanıldığı örnekler bulunuyor. Günümüzde yaygın bir uygulama alanı olan mikrofungal biyokütle proteinlerinin üretimi bile, ilk kez hayvan yemi olarak kullanıldığı 1970'li yıllara kadar uzanıyor5.
Aynı zamanda, biyokütle fermantasyon prosesleri şu anda “yeni gıdalar” olarak tanımlanabilen yenilikçi gıdalar ve bileşenler üretmek için kullanılıyor. Bu alandaki geliştiriciler, sürekli olarak yeni mikroorganizma suşlarını ve yeni ürünleri piyasaya sunmak için kullanılabilecek yeni uygulamaları araştırıyorlar. Günümüzde, daha çok geleneksel et ve balık ürünlerine yeni alternatifler yaratmaya odaklanıyorlar.
Biyokütle fermantasyon yöntemi günümüzde geleneksel hayvansal gıda ürünlerinin özelliklerini taklit edebilen alternatif gıdaların ve bileşenlerin geliştirilmesinde giderek daha fazla kullanılıyor. Önemli bir uygulama alanını, et ve balık ikamesi ürünlerin (et analogları) geliştirilmesi oluşturuyor. Bu uygulamada genellikle, geleneksel et ve balık ürünlerine benzer bir doku ve ağız hissi sağlayabildiği için protein açısından zengin olan mikrofungus suşları kullanılıyor. Maya ve mikroalgler kullanılarak et ve balık ikamelerinin üretimi de büyüyen bir gelişme alanı olarak ortaya çıkıyor.
Biyokütle fermantasyonu, “hibrit” olarak adlandırılan yeni gıda ürünlerinin geliştirilmesinde de kullanılabilir. Bu uygulamalarda, biyokütle fermantasyonu yoluyla üretilen bileşenler bitki bazlı bileşenlerle veya yapay et bileşenleriyle birleştirilir. Farklı özellikler sunan farklı bileşenler kullanılarak sonuçta tipik olarak belirli hayvansal bazlı gıda ürünlerinin lezzet, doku veya beslenme profillerinin daha iyi bir şekilde yeniden üretilmesi amaçlanır.
Kâr amacı gütmeyen Good Food Institute'a göre, 2022 itibarıyla “öncelikle alternatif proteinler için fermantasyona odaklanan” en az 136 aktif şirket bulunuyor. Bu şirketlerin 74'ü biyokütle fermantasyonuna odaklanıyor; bunların çoğu çeşitli et ve deniz ürünleri analogları üretme konusunda uzmanlaşıyor1.
Evet. Bu bileşenler asla hayvanlardan elde edilmediği için vegan olarak kabul ediliyorlar.
Çoğu fermantasyon prosesi bir fermentör veya biyoreaktör içerir. Hassas fermantasyonda ve biyokütle fermantasyonunda, mikroorganizmalar için kontrollü bir ortam sağlamak ve hedef bileşenlerin üretimini tetiklemek için bir biyoreaktör gerekir. Mikroorganizmayı ve fermantasyon için ihtiyaç duyduğu besini hazırlamak için fermentörün öncesinde de ek ekipmana ihtiyaç duyulur. Örneğin, toz işleme, ısıl işlem ve yüksek parçalayıcı karıştırma, besiyerini fermantasyon prosesine hazırlamak için gerekli teknolojiler arasında yer alır. Tohum treni, prosesi başlatmak için reaktörün sıvı ortamına dahil edilen belirli miktarda biyokütleyi üretmek üzere kullanılan özel bir ekipman serisidir. Ayrıca amaçlanan bileşen veya ürün için biyokütleyi daha fazla prosese (konsantrasyon, separasyon, formülasyon vb.) tabi tutmak üzere fermentörün sonrasında da ekipmana ihtiyaç duyulur.
Dikkate alınması gereken çok çeşitli proses ekipmanı ve teknolojileri vardır ve doğru çözümlerin seçilmesinde, söz konusu mikroorganizmanın doğası ve üretilen ürünün türü rol oynar. Bu, işletmelerin genel olarak gıda sektöründeki kapsamlı bilgilerden yararlanabileceği bir alandır. Bu nedenle, çözümü oluştururken ticari yiyecek ve içecek üretimi konusunda geniş deneyime sahip ortaklarla çalışmak iyi bir fikir olabilir.
Hassas fermantasyonda, mikroorganizmalar Yeni Gıda ve içecek ürünleri için fonksiyonel bileşenler olarak kullanılmak üzere “hasat edilebilecek” belirli hedef proteinleri veya diğer bileşikleri üretmek için “programlanır”.
Söz konusu hedef bileşenler, geleneksel, hayvansal bazlı bileşenlerde bulunan ve belirli tat, doku veya beslenme özellikleri kazandıran proteinler, yağlar veya şekerler olabilir. Başka bir deyişle, hassas fermantasyon, canlı hayvanlara ihtiyaç duyulmadan yumurta, süt ürünleri veya etteki hayati önem taşıyan bileşenlerin üretilmesini mümkün kılar.
Hassas fermantasyonun geçmişi on yıllar öncesine uzanır. İlaç üretiminde iyi bilinen ve kullanılan bir prosestir.
Gıda üretiminde hassas fermantasyon, geleneksel olarak enzim üretmek için kullanılmıştır. Örnekler arasında meyve suyu ekstraksiyonunda kullanılan enzimlerin yanı sıra peynir yapımında kullanılan hayvansal olmayan peynir mayası üretimi de yer alır.
Ancak hassas fermantasyonun geleneksel olarak hayvansal kaynaklarda bulunan alternatif proteinleri, yağları ve şekerleri oluşturmanın bir yolu olarak keşfedilmesi son zamanlarda gerçekleşmiştir. Bu yeni ve halen gelişmekte olan bir uygulama alanı olduğundan, bu şekilde üretilen süt veya yumurta proteinleri gibi ürünler genellikle “yeni gıdalar” olarak sınıflandırılır.
Bu teknolojinin potansiyel uygulama alanlarının sayısı neredeyse sınırsızdır. Hassas fermantasyon için uygulama alanlarının çoğu “hibrit” olarak adlandırılan ürünlerle ilgilidir.
Şu anda hassas fermantasyon yöntemi ile üretim araştırmaları devam eden yeni gıda bileşenlerinin türleri arasında şunlar sayılabilir:
Hassas fermantasyon, “hibrit” adı verilen yeni gıda ürünlerinin geliştirilmesinde de kullanılabilir. Bu durumlarda, hassas fermantasyon yoluyla üretilen bileşenler, örneğin bitki bazlı bileşenler veya yapay et bileşenleri ile birleştirilir. Farklı özellikler sunan farklı bileşenler kullanılarak sonuçta tipik olarak belirli hayvansal bazlı gıda ürünlerinin lezzet, doku veya beslenme profillerinin daha iyi bir şekilde yeniden üretilmesi amaçlanır.
Kâr amacı gütmeyen Good Food Institute'a göre, 2022 itibarıyla “öncelikle alternatif proteinler için fermantasyona odaklanan” en az 136 aktif şirket bulunuyor1. Bu şirketlerin çoğunluğu biyokütle fermantasyonuna odaklanıyor, ancak hassas fermantasyona dayalı şirketlerin sayısı da hızla artıyor. 2022 itibarıyla en az 62 aktif hassas fermantasyon şirketi bulunuyor ve bunların öncelikli odak noktasını, hayvansal olmayan yağların veya süt ürünlerinden elde edilen proteinlerin kullanıldığı ürünler oluşturuyor3. Ancak çoğu coğrafyadaki mevzuat sorunları sonucunda, birçok hassas fermantasyon şirketi ticari gıda üretimi için ürünlerin onaylanmasında zorluklarla karşılaşıyor.
Hassas fermantasyonda spesifik proteinler, yağlar, vitaminler veya fonksiyonel özelliklere sahip diğer bileşikler mikroorganizmalar tarafından çoğaltılır ve daha sonra ileri yiyecek ve içecek prosesinde fonksiyonel bir bileşen olarak kullanılmak üzere hasat edilir.
Et yetiştiriciliğinde, et doğrudan hayvan hücrelerinin yetiştirilmesiyle üretilir7, ancak mikroorganizmalar dahil değildir. Burada, kas dokusu ve yağ oluşturmak için gereken temel unsurları hücreler sağlar.
Genetik mühendisliği, bir hedef genin tanımlanması ve bunun bir bakteri veya başka bir mikroorganizmanın DNA'sına kodlanmasıyla başladığı için hassas fermantasyon prosesinin doğal bir parçasıdır. Gen kodlamasının sonucunda ortaya çıkan şey, genetiği değiştirilmiş mikroorganizma (GDM) olarak bilinen şeydir, bu da birçok coğrafyada yiyecek ve içecek endüstrisinde kullanılan diğer genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO'lar) benzer düzenleyici denetime tabidir. Bununla birlikte, çoğu hassas fermantasyon prosesinin nihai amacı, kendisi genetiği değiştirilmemiş özellikte olan bir bileşen üretmektir.
Hassas fermantasyon, hayvan benzeri rekombinant proteinler ve et, süt ve yumurtadan elde edilen diğer besinler de dahil olmak üzere birçok farklı bileşen üretebilir. Burada bu üretim, hayvanlar dahil olmadan gerçekleşir. Bu nedenle, hassas fermantasyon ürünleri genellikle “hayvansız” olarak etiketlenir.
Bununla birlikte vegan.org6'daki tanıma göre, vegan bir ürün aşağıdaki özelliklerde olmalıdır:
Çoğu fermantasyon prosesi bir fermentör veya biyoreaktör içerir. Hassas fermantasyonda ve biyokütle fermantasyonunda, mikroorganizmalar için kontrollü bir ortam sağlamak ve hedef bileşenlerin üretimini tetiklemek için bir biyoreaktör gerekir. Mikroorganizmayı ve fermantasyon için ihtiyaç duyduğu besini hazırlamak için fermentörün öncesinde de ek ekipmana ihtiyaç duyulur. Ayrıca örneğin amaçlanan hedef bileşenin separasyonu, saflaştırılması ve daha fazla prosesi için biyoreaktörün sonrasında da ekipmanlara ihtiyaç vardır.
Hassas fermantasyon yöntemi ile ticari bileşen üretimi için düşünülebilecek teknolojilerin çoğu, başlangıçta diğer yiyecek ve içecek üretimi türleri için geliştirilmiştir. Bu alanda, laboratuvar ve pilot ölçekli üretimden atılım yapmaya hazırlanan işletmeler için doğru ekipmanın en iyi şekilde nasıl seçileceğine dair pek çok soru olabilir.. Yiyecek ve içecek prosesi konusunda geniş bilgiye sahip bir ortak, hassas fermantasyon proseslerini ticari ölçekte uygulanabilir kılan teknolojik çözümlerle destek sağlayabilir.
Müşterilerimiz için bitki bazlı fırsatları ortaya çıkarmada oynadığımız rol hakkında daha fazla bilgi edinmek üzere bitki bazlı ürünler sayfamızı ziyaret edin.
Proses ekipmanları ve çözümlerimiz hakkında daha fazla bilgi edinin.
1: Carter, Michael ve Madeline Cohen, Lucas Eastham, Daniel Gertner, Emma Ignaszewski, Dr. Adam Leman, Sharyn Murray, Maille O’Donnell, Ben Pierce, Sheila Voss. GFI (2023). Fermantasyon: Et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünleri. 2022 Endüstrinin durumu raporu. https://gfi.org/resource/fermentation-state-of-the-industry-report/
2: Ibid.
3: Gyr, Audrey. GFI (2022). Fermantasyon: Et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünleri. 2021 Endüstrinin durumu raporu. https://gfi.org/resource/fermentation-state-of-the-industry-report/
4: FAO (2018). Sürdürülebilir gıda sistemleri: Konsept ve çerçeve. https://www.fao.org/3/ca2079en/CA2079EN.pdf
5: Byrne, Jane. Feed Navigator (2020). Finlandiyalı ekip, balık yeminde kullanılmak üzere durağan SCP üretim prosesini hayata geçiriyor. https://www.feednavigator.com/Article/2020/01/02/Team-bringing-dormant-SCP-production-process-back-to-life
6: Certified Vegan Standards, https://vegan.org/certification/
7: Good Food Institute, https://gfi.org/science/the-science-of-cultivated-meat/