Karmaşık özellikler gözünüzü kör etmesin!

Karmaşık makineler harikalar yaratabilir. Ancak çok büyük yatırım, eğitimli personel, zaman alıcı temizlik ve ayarlama işlemleri gerektirmeleri gibi dezavantajları vardır. Karmaşık iki aşamalı bir çikolata püskürtücü ile yüksek kaliteli bir tek aşamalı püskürtücünün karşılaştırılması bunu iyi bir şekilde ortaya koyabilir.

Her dondurma külahı üreticisi, bisküviyi dondurmadan ayırıp külahın yumuşamasını önlemek üzere külahın içine eşit çikolata katmanı yayan bir püskürtücü ister. Pek çok üretici, dondurma üreticilerini yüksek kaliteli bir sonuç elde etmek için iki aşamalı püskürtmenin tek güvenli ve güvenilir yol olduğuna ikna etmiştir. Ama durum gerçekten böyle mi?

İki aşamalı püskürtme sistemi mi yoksa tek aşamalı mı?

İki aşamalı sistemler şüphesiz ki hacimsel dozlama yapmayan ve bu işi yapmak için basınçlı hava kullanıp hem düzensizliğe, hem de büyük bir çikolata israfına yol açan en basit püskürtme sistemlerinden çok daha üstündür. Ancak bu işi daha karmaşık sistemler kadar iyi beceren tek aşamalı püskürtme sistemleri de mevcuttur. Ayrıca bu püskürtücüler, aynı işi önemli ölçüde daha düşük yatırım maliyetiyle yapmalarının yanı sıra başka bir dizi avantaj daha sunar. Hacimsel püskürtme ve doğru konumda doğru püskürtme profili sayesinde, tek aşamalı bir püskürtme sisteminden mükemmel bir sonuç elde etmek mümkündür. Külahın içinde bir dalga oluşturmak, aşırı püskürtme yapmadan külahın içinin tamamen eşit bir çikolata katmanıyla kaplanmasını sağlar.

Düşük TMM ve artan çalışma süresiyle daha az karmaşık bir çözüm

Tek aşamalı püskürtme sisteminin en bariz teknik avantajı, iki aşamalı sistemdekinin sadece yarısı kadar sayıda nozül gerektirmesidir. Böylece ayarlamalar, temizlik ve servisin yanı sıra ürün değişimleri de daha hızlı ve kolay hale gelir. Ayrıca, külah içinde ikinci bir püskürtme için ilave yukarı ve aşağı hareketler gerekmediği için tüm püskürtme ünitesi daha az karmaşıktır ve daha az hareketli parçaya sahiptir.

Esas önemli olan, daha az karmaşık bir çözümün işi sadece aynı derecede iyi yapması değil, aynı zamanda duraklama süresini azaltırken yatırım maliyetini ve yetkin operatörlere olan ihtiyacı da önemli ölçüde azaltmasıdır; tüm bunlar son derece rekabetçi bir toplam mülkiyet maliyetine katkıda bulunur.