Fonksiyonel içecek kategorisi büyüyor, bitki bazlı içeceklere olan tüketici talebi artıyor. Bitki bazlı proteinler, süt ürünleri dahil olmak üzere çeşitli ürün kategorilerindeki üreticilerin bu iki eğilimi en iyi şekilde değerlendirmesine yardımcı oluyor ve potansiyel olarak tamamen yeni kitlelere hitap etme fırsatları yaratıyor. Buradaki zorluk lezzet, doku, besin değeri ve esneklik arasındaki doğru dengeyi kurmayı sağlayan bileşenleri bulmakta yatıyor. Ayçiçeği proteini, esnekliği ve fonksiyonel içeceklerden hibrit ürünlere kadar her alanda kullanılabilme özelliği sayesinde bu zorluğa bir yanıt sunuyor.
Bitki bazlı birçok bileşenin kullanıldığı durumlarda, üreticiler genellikle renk, doğru kıvamı elde etmek için gereken ilave bileşenler, üretim için gereken ekipman veya tüketici beklentilerini tam olarak karşılamayan lezzet profili gibi; nihai ürünle ilgili en az bir konudan ödün vermek zorunda kalıyor.
Ayçiçeği proteini, bu endişeleri ve engelleri ortadan kaldırmaya yardımcı olurken bir dizi ek fayda da sunuyor. Bu yenilikçi bileşeni neden dikkate almanız gerektiğini keşfedin.
Birçok üretici, ayçiçeği proteinini kullanmak için gerekli ekipmanların tamamına olmasa da çoğuna zaten sahiptir. Bu nedenle, ekstra ekipman yatırımı minimum düzeyde olacaktır. Olası farklılıklar arasında karıştırma prosesine enzimle işlemenin eklenmesi veya homojenizasyon basıncının artırılması olabilir. Ancak bunlar, ürün yelpazesinin genişletilmesi ve nihayetinde kârlılığın artmasıyla sonuçlanabilecek nispeten küçük değişikliklerdir.
Tetra Pak EMEA Ürün Geliştirme Lideri Ronnie Kragh Enggaard "İçecek endüstrisinde, şu anda olduğundan daha geniş bir pazara hitap edebilecek faydalar sunan bitki bazlı protein ürünleri sunmak için önemli bir potansiyel bulunuyor." diyor ve ekliyor: "Günümüzde birçok bitki bazlı içecek nispeten düşük protein ve lif içeriğine sahip. Bu nedenle, ayçiçeği proteini ile daha fazla protein ve lif içerikli, farklı ve ilgi çekici bir ürün üretme fırsatı var ve bu prosese başlamak oldukça basit."
Ayçiçeği proteini nötr, hafif fındığımsı bir tada ve kırık beyaz bir renge sahiptir. Bu özellikleriyle de soğuk kahveden yoğurda kadar pek çok ürünün yapımında kullanılabilir ve %2 ile %71 arasında değişebilen dozlama aralığı da aynı derecede esnektir. Böylece tarifler ürünlerin özel ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir.
Ayrıca daha genel bir esneklik de söz konusudur; bitki bazlı fonksiyonel içeceklerin temel bileşeni olarak veya süt ürünlerine ilave edilerek benzersiz özelliklere sahip hibrit ürünler elde etmek için de kullanılabilir.
Enggaard, "Ayçiçeği proteininin esnekliği, üretilen ürünlerin çok çeşitli tüketicilere hitap edebileceği anlamına geliyor. Örneğin, bitki bazlı ürünler Avrupa'da bazen daha birinci sınıf olarak görülüyor. Bu nedenle bu bileşen birinci sınıf bir bitki bazlı içecek için kullanılabilir. Öte yandan, peynir altı suyu ve kazein gibi süt ürünü alternatiflerine göre daha uygun fiyatlı bir protein kaynağı olduğundan, daha ekonomik besin değeri sunan hibrit ürünlerin üretiminde de kullanılabilir." diye açıklıyor.
Pürüzsüz dokusu ve nispeten nötr tadı sayesinde ayçiçeği proteini, proteinin kendi tadı diğer tatları bastırmadığı için vanilya, çilek veya çikolata gibi aromaları eklemek de kolay olduğundan çeşitli ürünler açısından idealdir.
Çeşitli vitaminler, antioksidanlar ve lifin yanı sıra %50’ye varan protein2 içeriği ile ayçiçeği proteini, gerçek fonksiyonel faydalar sunmak için kullanılabilecek bir besin değeri profiline sahip. Bu durum, tüketicilerin %74'ünün aktif olarak sağlığa faydalı olduğu ileri sürülen ürünler aradığı3 ve %88'inin sağlıklı gıdalar için daha fazla para ödemeye hazır olduğu göz önüne alındığında, özellikle cazip hale geliyor4.
Bu da ayçiçeği proteininin, yalnızca fonksiyonel içecekler için ideal olmakla kalmayıp diğer ürünlere de eklenerek fonksiyonel faydalar sağlayabileceği anlamına geliyor. Bunlar arasında ayçiçeği proteininde bulunan nispeten yüksek miktarda lif de bulunuyor.
"Bitki bazlı ürünlerde doğal olarak bulunan lifler ve yüksek protein seviyeleri sunabilmek sağlık konusunda bilinçli tüketicilerin ilgisini çekebilir ve üreticilerin yeni ürünler sunmasına olanak tanır." diyen Enggaard şöyle devam ediyor: "Lif alımında, lifin istenilen işlevi yerine getirebilmesi için belirli bir doz gerekir ve bu, ayçiçeği proteini ile çok net ve kolaydır."
Bazı proteinlerde, tozlarının üretilebilmesi için kimyasal prosesler veya oldukça enerji yoğun olabilecek ıslatma, ısıtma ve kuruma prosesleri gerekebilir. Ayçiçeği proteini tozu üretim prosesi ise bunun tam tersidir; tamamen mekaniktir, ek kimyasallara gerek yoktur. Bu basit üretim süreci ve ayrıca ayçiçeğinin yetiştirilmesinin ve bakımının kolay olması, ayçiçeği proteinin aynı zamanda maliyet açısından da verimli olduğu anlamına gelir.5
Talebin artması ve tüketicilerin her zamankinden daha fazla yeni türlerde bitki bazlı ve hibrit ürünleri denemeye istekli olması nedeniyle, ayçiçeği proteininin kullanıldığı yenilikçi ürünler geliştirmenin tam zamanı. En iyisi de başlamak çok kolaydır ve biz her adımda size yardımcı olabiliriz
1. Bu, Tetra Pak tarafından gerçekleştirilen dahili testlere dayanan bir öneridir ve esas olarak viskozite ve tat ile ilgilidir. Müşteriler, kendi Ar-Ge süreçlerinin sonucunda potansiyel olarak daha yüksek veya daha düşük dozaj seviyeleri kullanabilir.
2. https://auri.org/wp-content/uploads/2018/06/AURI-18-Sunflower-One-Pager.pdf
3. Ipsos, Tetra Pak için Sağlık ve Beslenme üzerine Nicel Araştırma 2023 (ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İspanya, Kenya)
4. Nielsen'in 2015 Küresel Sağlık ve Zindelik Anketi - CleanEating WGSN 2016
5. https://www.rhs.org.uk/education-learning/children-young-people/family-activities/grow-it/sunflower