2020-07-16

Meyve Suyu, Nektar ve Gazsız içecekleri %50 daha az su ve %70 daha az enerji harcayarak üretebilirsiniz. Koşulsuz.

Toplum hızla değişiyor ve bunun nedeni yalnızca COVID-19 salgını değil. Günümüz toplumu, işletmelerin çalışma prensipleri ilgili yüksek beklentilere sahip. Buna karşılık olarak şirketler de sürdürülebilirlik, eşitlik ve şeffaflık gibi önemli konularda öncülük ederek hem saygı hem müşteri kazanıyor.

Küresel iklim krizi özellikle bireysel eylemlerin odak noktasında. Tüketiciler süpermarket koridorlarında hangi veya ne tür meyve suyunu tercih edeceğine karar verirken olduğu gibi gün içinde net ve uygulanabilir kararlar vererek kendi bakış açılarını ifade ediyor.

Bunun nedeni günümüzde tüketicilerin artık sadece ürün ve hizmet için alışveriş listesi yapmaktan daha önemli seçimler yapmasıdır. Markaların faaliyetlerini sürdürülebilir ve olumlu sonuçlar doğuracak şekilde yürütmesini istiyorlar. Bir işletmenin bunları sunmaması en iyi durumda hayal kırıklığına, en kötü durumda ise müşterinin markayla yollarını tamamen ayırmasına yol açabilir.

Bu yüzden, günümüzde yeniliğin sağlaması gereken iki sonuç bulunmaktadır: Daha iyi kâr marjı sağlamalı ve müşterin beklentilerini karşılayarak gezegenimizin kaynaklarını korumaya yardımcı olmalıdır.

Yiyecek ve İçecek sektöründe Tetra Pak'ın ezber bozan yeni düşük enerjili meyve suyu, nektar ve gazsız içecek (JNSD) hattı buluşunu ortaya çıkaran da tüketicilerin bu tür beklentileridir. Tetra Pak, özünde sürdürülebilirlik olan yeni ve radikal bir yaklaşımla içecek üreticilerinin temel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olan bir araç sunuyor: meyve suyu içecekleri gibi günlük tüketilen ürünlerin üretimindeki operasyonel maliyetleri önemli ölçüde düşürmek ve marka ve tüketicilerinin birlikte daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunmasına dair beklentilerini karşılamak. Bunların sonucunda hem markaya duyulan güven artar hem de operasyon verimliliği elde edilir.

Tetra Pak'ın yeni JNSD hattı sektörde türünün ilk örneğidir. Sürdürülebilirlik perspektifinden bakılarak bu ürünlerin işlenme biçiminin sıfırdan tasarlanmasıyla hazırlanmıştır. Sonuçta, üretim senaryosuna bağlı olarak işletme maliyeti daha uygun olan ve su tüketimini %50'ye kadar azaltmak, enerji tüketiminde %67 tasarruf sağlamak gibi temel sürdürülebilirlik hedeflerini karşılayan bir üretim hattı elde edilir.

Su dünyanın her yerinde giderek kıtlaşıyor. Yiyecek ve içecek sektörü birçok kez üretim süreçlerinde tükettiği su miktarıyla gündemin odak noktası oldu. Yüksek enerji tüketimi sadece ticari anlamda zararlı değildir, aynı zamanda iklim değişikliğinin etkilerinin kontrol edilmesi için toplam enerji kullanımını acilen azaltması gerektiği gerçeğiyle de çelişir.

Kamuoyu içecek sektörünün tedarik zinciri genelinde üretim, paketleme ve taşıma sırasında enerji ve su kullanımında sürdürülebilirliğin artırılmasını talep etmektedir. Son tüketiciler bu sürdürülebilirlik ölçütlerine her geçen gün daha fazla önem verirken JNSD pazarında gözlemlediğimiz artan rekabet ortamında üreticiler arasındaki farkın verimlilik konusunda elde edilen en küçük iyileştirmelerle çizildiğine tanıklık ediyoruz.

Karmaşık olan şeylerin nadiren işe yaradığı ve işe yarayan şeylerin nadiren karmaşık olduğu söylenir. İşte bu yüzden Tetra Pak'ın yeni JNSD teknolojisinin ustaca tasarlanmasında sadelik esas alınmıştır.

Proses konseptine orijinal ve son teknoloji yaklaşımı benimseyen yeni teknoloji özetle, gereksiz israf unsurlarını ortadan kaldırıp filtrasyon, UV işleme, Pastörizasyon ve Aseptik harmanlama gibi mevcut proses teknolojilerini modern, enerji verimi sunan tek bir proses hattında birleştirmiştir.

Geleneksel JNSD işleminde içeceğin tüm hacmi pastörize edilmeden önce meyve suyu konsantresi ile su harmanlanır. Bu ısıl işlem uygulamasının süreç içindeki en yoğun enerji gerektiren işlem olduğunu dikkate alan Tetra Pak bu geleneksel yaklaşımı bambaşka bir konsepte dönüştürdü. Benzersiz proses konseptinde içeceğin bütünü yerine sadece mümkün olan en küçük konsantre hacmi işleme tabi tutulur.

Geriye kalan su ise filtreleme ve UV ışığı gibi maliyet verimi yüksek, az enerji tüketen yöntemlerle ayrı olarak işlenir. Nihai ürün ortaya çıkana kadar ayrı olan akışlar aseptik olarak en sonda karıştırılır.

JNSD üretim hattını iki ayrı akışa bölen bu yenilikçi yaklaşım, gereksiz ölçüde büyük hacimde çalışmayı önler, ısıl işlem sırasında enerji kullanımını azaltır, değişimler sırasında yaşanan ürün kaybını azaltarak enerji, su ve Temizlik ve Yerinde Sterilizasyon için kullanılan diğer kaynakların genel miktarını düşürür.

Bu tür yöntemler ve yeni teknolojiler sayesinde üreticiler enerji ve su maliyetini en aza indirerek kârlılık oranını ve satışları artırabilir. En önemlisi, tüm bunlar Tetra Pak yeniliklerinin merkezinde olan maksimum gıda güvenliği ve kalitesi standartlarına bağlı kalınarak sağlanır.

Bu tür pratik avantajlar yüzünden teknolojinin en güçlü yönlerini gözden kaçırmak mümkündür: Son tüketicilere kendi değerleriyle aynı çizgide çevre dostu ürünler sunmak ve ileri görüşlü yiyecek-içecek markalarının dünyanın dört bir yanındaki alışveriş listeleri ve buzdolaplarındaki konumunu güvence altına alma potansiyeli.

Gezegenimizi korumaya ve çevre dostu seçenekler bekleyen müşterilerin taleplerini karşılamaya dair acil bir ihtiyaca ev sahipliği yapan bir dünyada sürdürülebilirlik, JNSD sektörünün lezzetli ve kaliteli içecekler üretme misyonunda sadece bir satış taktiğinden çok daha fazlası olmak zorundadır. Düşük maliyetli olan ancak sürdürülebilirlik açısından büyük avantajlar sağlayan üretim teknolojilerine yatırım yapmak, markanın bir tutum benimsediğini ve bu önemli konularda tüketicilerin yanında olduğunu dile getirmesini sağlar.

Laboratuvarda adam, Christer Lanzingh
JNSD hattı