İnsan haklarına saygı gösterme taahhüdümüzün bir parçası olarak1, tedarik zincirimiz de dahil olmak üzere tüm değer zincirimizdeki insanlar ve topluluklar üzerindeki etkileri değerlendiriyor ve önceliklendiriyoruz. Bu, ürünlerimizin ve çözümlerimizin yanı sıra kullandığımız hizmetler için gerekli olan malzemelerin tedarikindeki en önemli riskleri ele aldığımız anlamına geliyor.

Tedarik zincirimizdeki çalışanlara öncelik vermek neden önemli?

Günümüzün birbirine bağlı küresel ekonomisinde sorumlu iş uygulamalarının2 tedarik zincirindeki insanların onurunu, eşit muamele görmesini ve refahını da içermesi gerekiyor. Bir tedarik zinciri içinde sorumlu şirket uygulamalarının geliştirilmesinde, bu uygulamaların kişiler ve topluluklar üzerindeki etkisini görmek ve buna müdahale etmek için gereken etik hususlara odaklanılıyor.

İşçilerin ve toplulukların haklarına öncelik vererek sürdürülebilir gelişim3 sağlayabilir, pozitif toplumsal etki4 oluşturabilir, herkes için daha eşit ve kapsayıcı bir gelecek inşa edebiliriz.

Ananas tarlasındaki bir adam

Sonuç elde etmeye yönelik öncelik alanlarımız

İnsan haklarına saygı gösterme yaklaşımımızı ve bunun sosyal sürdürülebilirlik stratejimizin bir parçası olarak nasıl daha da geliştirilebileceğini değerlendirmek için, (Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri'ne uygun olarak) tedarik zincirimizdeki çalışanlara yönelik temel riskleri belirledik: 

• Paketlemelerimizin temel malzemelerinin5 elde edilmesinde işçilerin zorla çalıştırılması ve yerli halkın haklarının ihlal edilmesi
• Paketlemelerimizin temel malzemelerinin çıkarılmasının, toplulukların geçim kaynakları üzerindeki çevresel etkileri
• Bazı yüksek riskli ülkelerde insan haklarının ve çevre savunucularının güvenliği
• Ana malzeme tedarikçilerimizin üretimi sırasında çalışanların sağlığı ve güvenliği
• Lojistik sağlayıcılarımızdaki çalışanların çalışma koşulları

Şu anda tedarikçiler, sektördeki meslektaşlarımız, sektör genelindeki çalışanlar ve çok paydaşlı birlikler, hükümetler ve sivil toplum ile iş birliği yaparak bu riskleri önlemek, azaltmak ve ele almak için eylem planları geliştiriyoruz.

Örneğin, önemli lojistik sağlayıcılarımız ile iletişime geçerek insan haklarına yönelik beklentilerimizi belirtiyor ve durum tespitlerinin gücünü değerlendiriyor, sistemlerini geliştirmeleri için rehberlik sağlıyor ve insanlara yönelik ortak riskler konusunda daha fazla iş birliği için potansiyel alanları araştırıyoruz.

1İnsan hakları, ırk, cinsiyet, milliyet, etnik köken, dil, din veya herhangi diğer bir durum gözetilmeksizin tüm insanların istifade edebileceği haklar olarak tanımlanır.
Kaynak: BM (https://www.un.org/en/global-issues/human-rights)

2Sorumlu iş uygulamaları, BM'nin Koruma, saygı gösterme ve çözüm üretme çerçevesinin uygulanmasına dayanır. Kaynak: BM (https://www.ohchr.org/en/publications/reference-publications/guiding-principles-business-and-human-rights)

3Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılayan kalkınma olarak tanımlanır. Kaynak: Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü
(https://www.iisd.org/mission-and-goals/sustainable-development)

4Pozitif etki ile tedarik zincirimizdeki iş gücümüz, çalışanlar ve topluluklar, toplama ve geri dönüşümden sorumlu işçiler ve değer zincirimizdeki insanlar için çalışma, ayrımcılık, tehlikeli çalışma koşulları ve sürdürülebilir gelir gibi alanlarda daha iyi sonuçlara ulaşmayı kastediyoruz.

5Temel malzemeler, yiyecek ve içecek üreticilerine sattığımız paketlemeleri üretmek için kullandığımız karton, polimer, alüminyum folyo ve mürekkep gibi malzemelerdir.